Sistemde her şey hareket eder. Hareket enerjisi hayattır. Bizler eril enerjimizin doğru dengesi ile bu hareket enerjisini hayatımızda aktive ederiz.
Hareket halinde olmak eril enerjimizi aktive eder. Ve diğer bir taraftan bakarsak doğru eril enerji dengesine sahipsek hareket kabiliyetine sahibiz demektir. Hareket ettikçe sisteme dâhil oluruz. Sistemin içerisinde uyum içinde yaşamak bolluk ve bereketimizi arttırır. Eğer duran biz enerjiye sahipseniz, her an var olan sisteme karşı çıkmaya çabalıyorsunuzdur. Akarsuya karşı kürek çekmek gibi... Çok fazla enerji ve çaba sarf eder ve yorulursunuz.
Sürekli yorgun mu hissediyorsunuz?
Nedeni bu olabilir.
Peki, hem yorgun hem bolluk ve bereket konusunda sorun yaşıyor musunuz?
İşte yine nedeni bu olabilir: Hareketsizlik.
Peki, sizi durduran nedir?
Eğer farklı bir şekilde bir şeyler yapmış olsaydınız neler değişirdi?
Şimdi ve şu zamanda sizce nerede olurdunuz?
Sistem sürekli hareket halinde. Zamana bakın geçiyor, mevsimler değişiyor, biz insanlar bile saniyenin çok küçük bir diliminde yeniden yeniden yaratılıyoruz.
Harekete geçmenizi, eril enerjinizi dengeli olmasın engelleyen bazı etkenler;
Kusursuzluk zorunda lığı, mükemmel olma çabası, parayı yönetememe, harcama zorunda lığı, borç enerjisi. Tüm bunların en derindeki kaynağı insanın kendi gücünü, değerini, yeterliliğini unutması. Değer ile bolluk ve bereket,
Güç ile bolluk ve bereket doğru orantılıdır. İnsan yaratılışında Ahseni takvim üzerine yaratılmıştır. Ancak bu dünyaya gelirken kendi yaşadıkları, atasal, kolektif ya da başka âlemlerden edindiği zanlar sahip olduğumuz saf bilginin önünü kapatmış ve bu âlemde kendi gücümüzü yanlış bilerek ilerlememize ve kendimizi yoksun bırakmamıza neden olmuştur. Kendi gerçeğimizi hatırlayarak içimizde var olan o kıymetli alana açıldıkça bu dünyada gerçek amacını rahatlıkla yerine getiren bir insan olarak yaşamaya açılıyoruz.
Sevgiyle…